Yazımızın girişinde kısa bir tarih bilgisine yer verelim. ve hemen soralım. Bu yolculuk ne zaman başladı? Kameraları telefonlara yerleştiren ilk firma hangisiydi?

İlk gerçek kameralı cep telefonu Japon telefon üreticisi olan Kyocera tarafından üretildi. Dünyanın ilk kameralı cep telefonu VP-210 Visual Phone’du. Japonya’da 1999 yılında piyasaya sürüldü. İlk kameralı telefon olmasının yanı sıra daha da ilginç olanı, bugünün özçekim kameralarına benzeyen bir ön kamerası olmasıydı ve sadece 0,11 MP olan küçük bir kamera sensörüne sahipti.

Oysa Wikipedia’ya göre ilk kameralı telefon 2000 yılında Samsung‘un SCH-V200 modeli telefonuyken, aynı makalenin devamında dünyanın ilk gerçek kameralı telefonunun Sharp‘ın J-SH04 modeli olabileceğini söyleniyor. Anlayacağınız bu konuda tam bir fikir birliğine ulaşılmış değil.

Yeni çıkan modeller ile Cep telefonları fotoğraf alanında artık kendini kanıtlamış durumdadır. Birçok marka ve modelde cep telefonunun fotoğrafçılık alanına iyiden iyiye girmiş olması, beraberinde fotoğraf çekim teknikleri, donanımsal yeterlilik ve sanatsal bakış açısı konularında bir rekabet ortamı yaratmıştır. Cep telefonu ile fotoğraf çekme eylemine sadece eğlence gözüyle bakmak fotoğraf dünyasında önemli bir alanı görememek demektir.

Ünlü bir otomobil markası reklam filmlerini akıllı telefonla çektiğini duyurduğundan beri bu durumun 2 kat daha önemli bir hale geldiğini unutmayın. 

Fotoğrafı, cep telefonu ile çekme işini çok hafife aldığımız dönemler geride kaldı. Elbet, gelişmiş bir fotoğraf makinesi ile cep telefonunu yarıştırmak akıllıca bir iş değil. Ama fotoğraf özellikleri gelişmiş bir cep telefonunun çıkardığı işleri görünce orta halli bir fotoğraf makinesine gerek olup olmadığını sorgular hale geliyorsunuz. Her an yanında bulunması,  çoğunlukla internete bağlı olması sayesinde paylaşımın kolaylığı ve kullanım pratikliği sayesinde cep telefonları fotoğraf alanında yeni bir akım yaratıyor.

Telefon kameralarının görsel hayata bu denli hızlı ve güçlü giriş yapmasının belirgin nedenleri var:

  • Cebimizde fotoğraf canavarı taşıyoruz. Artık neredeyse “cep telefonu fotoğraf çekebiliyor” demek yerine, “fotoğraf makinesine telefon özelliği de koymuşlar” diyeceğiz.
  • En önemli nokta: Taşınabilirlik ve paylaşım. Fotoğrafı çektikten sonra, paylaşmak için bir telefona, en azından bilgisayara bağlı bir telefon hattına gereksinim var. Fotoğrafı telefonla çektiğinizde sorun kendiliğinden çözülüyor. Hemen, anında paylaşım olanağı, fotoğrafı çekenin paylaşma heyecanı için paha biçilmez değerde.
  • Başka bir önemli nokta: Boyutlar ve ağırlık. Bugün üst seviye fotoğraf makinesi üreticilerinin bile yapmaya uğraştıkları şey, makinenin ağırlığını azaltmak, boyutlarını küçültmek konusudur. Cep telefonları boyut ve ağırlık açısından daha başlangıçta bu avataja sahip durumdalar.
  • Üstelik her an yanınızda. Cebimizde taşıdığımız bu gerçekten “akıllı” cihazlar sayesinde cep telefonu fotoğrafçılığı diyebileceğimiz bir görsel olgu ortaya çıkmış oldu. Artık makine ve yardımcı gereçlerimizi bir çantaya doldurup yanımıza almamız gerekmiyor. Elini cebine götür, telefonunu çıkar, bir tuşa bas, fotoğraf karşında, bu kadar basit. Bu yönüyle telefonlar, “anı yakalayabilmek” kavramına en yakın makine olarak da düşünülebilir.
  • Fotoğraf eğitimi almak gerekli değil! Telefonlar için birçok fotoğraf yazılımı ve uygulama olduğu düşünülünce cep telefonu ile fotoğraf çekmek ve düzenlemek kolay ve hızlı bir akıma dönüşmüştür. Telefonlarda basitleştirilen işlemler fotoğraf eğitimi almayan bir kişinin dahi fotoğraf çekebilmesini olanaklı hale getiriyor. Fotoğraf sanatına iyi bir başlangıç yolu olarak düşünülebilir.
  • Anında konuya doğrult ve çek! Her durumda kabul edilebilir fotoğraflar üretmeye ayarlanmış cep telefonları sayesinde kullanıcı, önündeki sahneye telefonun merceğini doğrultur ve tek tuşla fotoğrafı çeker. Kullanıcının belirleyebileceği çekim ayarları ve gelişmiş objektif bölümleri sayesinde yeni telefonlar daha iyi fotoğraflar çekmeyi de özendiriyor.
  • Eğlencenin yanı sıra ciddi fotoğrafçının yardımcı gereci: Artık bir çanta dolusu objektif ve yardımcı gereçle çekim yapan ciddi fotoğrafçılar da gelişmiş cep telefonlarını fotoğraf için kullanıyor. Farklı açılar yakalamak, büyük makinelerle girmenin zor olduğu alanlarda kolay çekim yapmak cep telefonları ile pratik hale gelmiş durumda. Ayrıca yanınızda fotoğraf makinesi yoksa cep telefonu kamerasıyla da düzgün fotoğraflar çekebilirsiniz.
  • Toplum içinde yadırganmayan çekim biçimi: Telefon kamerasının bu denli pratik bir kullanım sunması, fotoğraf çekme eylemine de farklı bir katkı sunuyor. Boynunda büyük bir makine ile dolaşan birisi, çevredeki insanları tedirginleştiriyor. Birçok insan fotoğraf çekerken çevresindekilerden çekiniyor. Fakat telefonla herkes her yerde her durumda fotoğraf ve video çekmeye başladığı için daha doğal karşılanıyor, birkaç saniyede işinizi bitirebiliyorsunuz.

Her şey temelde 0.11 MP kamerayla başlamış olsa da, akıllı telefonlarda cep telefonu kameraları özellikle son yıllarda çok büyük mesafe kat etmiş durumdadır. 108 megapikselli kamera sensörü, olağanüstü yüksek çözünürlükte çekimler yapmamıza olanak tanıyor. Bu aşamadan sonra da ileriki yıllarda çok daha yüksek çözünürlükleri göreceğimiz kesin.

Optik görüntü sabitleme teknolojisi sayesinde her koşulda net fotoğraflar çekmek sorun olmaktan çıkıyor. Bu özellik yüksek ISO başarımı ile birleşince düşük ışıkta fotoğraf çekmek hiç olmadığı kadar kolaylaşıyor. Kolay ve sezgisel kumandalar ile odak, deklanşör hızı, beyaz dengesi ve benzeri fonksiyonları ayarlayarak fotoğraflarınızı yeni bir düzeye taşıyorsunuz.

İşlemleri büyük dokunmatik ekranda kolayca yapıyorsunuz, süper duyarlı dokunuş ile çekim zahmetsiz biçimde gerçekleşiyor. Telefondaki fotoğraf uygulamaları ile çektiğiniz görüntüleri düzenlerken birçok yardımcı araç elinizin altında oluyor. Zaten doğal olarak var olan hat bağlantısı yanında Bluetooth, WiFi, NFC (Yakın Alan Bağlantısı) teknolojileri sayesinde paylaşım çocuk oyuncağı olmuş durumda.