Kökeni Latinceden gelen tasarım, nesnel gerçeklikle bağlantısı bulunmayan bir kavramdır. Tasarımın olmazsa olmazı tasarım ilkeleridir.
Temel tasarım ilkeleri, bir yüzeyde oluşturulan fikirlerin estetik olarak tutarlılığı için ihtiyaç duyulan temel ilkelerdir.
Başarılı bir tasarım oluşması için tasarım ilkeleri bilinerek, yaratıcılık ile birleştirilip doğru olarak uygulanmalıdır. Temel tasarım ilkeleri “denge, birlik, hiyerarşi, oran-orantı, uygunluk, kontrast, baskınlık” olarak bilinmektedir. Temel tasarım elemanları ve ilkeleri, grafik tasarım ve fotoğrafçılık gibi alanlarda kullanılır.
Temel Tasarım Elemanları ve İlkeleri Nelerdir?
Tasarım elemanları ve tasarım ilkeleri bir eseri oluştururken kullanılan önemli unsurlardır. Tasarım elemanları, insan zihninde yaratılan bir düşüncenin bir düzen içinde betimleme ile somut hale getirilmesidir. Yüzey üzerine sistemli olarak bir kompozisyon oluşturmak için gereklidir. İnsanın iç dünyası ile dış dünyası arasında etkileşim sağlamada, dış dünyayı anlayabilmede ve bütün olarak yansıtabilmede temel tasarım elemanlarına ihtiyaç duyulur. Temel tasarım elemanları “nokta, çizgi, biçim, doku, değer, renk” olarak bilinmektedir.
Temel tasarım ilkeleri doğru uygulandığı sürece, temel tasarım elemanları da başarılı olarak ortaya çıkacaktır.
Temel tasarım ilkeleri nelerdir?
İlkeler göz önünde bulundurularak yapılan tasarım, kompozisyonun bütününde, ilkelerden bağımsız bir eser olarak ortaya çıkar. Temel tasarım ilkeleri “denge, birlik, hiyerarşi, oran-orantı, uygunluk, zıtlık, baskınlık” olarak bilinmektedir.
- Denge (Balans)
- Birlik (Bütünlük)
- Hiyerarşi (Koram)
- Oran-Orantı
- Uygunluk (Ahenk)
- Zıtlık (Karşıtlık / Kontrast)
- Baskınlık (Vurgu)
Denge (Balans)
kompozisyonu meydana getiren tasarım süreci elemanlarının, uyumunun sağlanmasıdır. Nesnelerin, şekillerin, renklerin ve dokuların ilişki içinde olmaları neticesinde denge ve ahenk oluşur.
Tasarımın temel ilkelerinden biri olan denge; nesnelerin, renklerin, dokuların ve boşlukların görsel ağırlıklarını uyumlu hale getirmek ve kompozisyona ahenk içinde bir görünüm kazandırmak anlamına gelir.
Denge çeşitleri
Denge çeşitleri simetrik, asimetrik, dairesel ve kristalografik olmak üzere dört ana başlıkta toplanır.
1- Simetrik Denge
Aynı görsel öğelerin eşit yerleştirilmesine simetrik denge denir. Tuvalinizin bir yarısı, bitişik yarının aynalı bir kopyası gibi düşünün. Simetrik denge, tekrarlama yoluyla dengeyi sağlar ve bu nedenle çok istikrarlı ve düzenli görünür ancak her zaman en ilgi çekici yöntem olduğu söylenemez.
2- Asimetrik Denge
Kompozisyondaki eşit olmayan görsel ağırlıkların genelde oluşturduğu görüntüye asimetrik denge denir. Asimetrik denge daha dinamik ve gerilimli bir görünüm elde etmek için kullanılır. Modernizm, hareket, enerji ve canlılık duygularını çağrıştırır.Asimetrik denge daha görsel çeşitlilik sunar fakat öğeler arasındaki ilişkilerin karmaşık olmasından dolayı elde etmesi biraz daha zor olabilir.
3- Dairesel Denge
Dairesel denge öğelerin ortak bir merkezden yayılmasıyla ortaya çıkar. Göle atılan bir taştın yaydığı titreşimler yada yıldız sistemleri gibi doğada sınırsız örneği bulunabilir. Her şey ortak bir merkezden yayılıp, yine aynı merkeze döndüğünden bu sistemde odak ve çekim noktasını korumak kolaydır.
4- Kristalografik Denge (Mozaik denge)
“Mozaik” denge olarak da bilinen kristalografik denge, eşit ağırlıktaki öğeleri tekrarlayarak tasarımda grid oluşturmayı ve dengeyi sağlamayı amaçlar. Kristalografik denge kullanarak oluşturulmuş tasarımlarda odak noktası yoktur, ancak grid sistem kullanmak tasarımınızı organize etmenin en iyi yollarından biridir.
Birlik (Bütünlük)
tasarım elemanlarının belli varyasyonlarla uyum içinde oranlanmaları ve bir araya gelmeleri ile doğar. Birlik, kompozisyonun doğal bütünlüğünü ifade eder.
Birlik, biçim, renk ve doku gibi tasarım elemanlarının bir araya gelerek uyumlu ve dengeli bir bütünlük oluşturduğu bir temel tasarım ilkesidir. Görsel sanatlarda bir araya gelen her eleman uyum ve düzen içerisinde bir bütün oluşturur. Farklı etki ve tesirlere sahip elemanlar bir olup yeni bir etkinin oluşmasına neden olurlar. Bir kompozisyonda birliğin oluşabilmesi için başta denge olmak üzere uygunluk, egemenlik, değişkenlik ve zıtlık ilkelerinin sağlanmış olması gerekmektedir.
BİRLİĞİN ÖZELLİKLERİ
Bir kompozisyonda statik ve dinamik olmak üzere iki farklı türde birlik sağlanır.
Statik birlik, geometrik biçimlerin sebep olduğu parçalanmaların oluşturduğu hareketsiz birliktir.
Dinamik birlik, bazı geçiş ve hareketlerle değişkenlik sağlayan hareketli birliktir. Statik, pasif ve durağandır. Statik strüktür sabit ve hareketsizdir. Dinamik ise aktiftir, akıcıdır ve hareketlidir.
Bir tasarım, kompozisyon ya da sanat çalışmasındaki tüm elemanlar bütüne hizmet etmektedir. Her bir eleman kendi içerisinde bir bütünlüğe sahip oldukları gibi bir araya geldiklerinde yeni bir bütünlük oluştururlar. Temelinde aynı biçime, boyuta, dokuya ve renge sahip elemanlar bir araya geldiklerinde ideal bir bütünlük oluşmaktadır.
Hiyerarşi (Koram)
tasarım elemanlarının önem derecelerine göre hiyerarşik sırada dizilimidir. Tasarım elemanları arasındaki ilişkide çeşitliliğin meydana gelmesini sağlayan önemli temel tasarım ilkeleri arasındadır.
Hiyerarşi bir diğer adıyla koram, iki karşıt ucu uygun kademeler aracılığıyla birbirine bağlayan bir temel tasarım ilkesidir. Koram, bir tasarımda ya da sanat eserinde tasarım elemanlarının önem derecelerine göre sıralanmasıyla oluşmaktadır. Birincil, ikincil ya da üçüncül öneme sahip olan elemanlar vurgu derecesine göre ölçülendirilerek dizilmektedir. İki karşıt uç arasında sağlanan bu sıralama bir dizilim ve dizi etkisi yaratır. İki uç arasında ölçü farkı var ise uçlar arası büyükten küçüğe ya da küçükten büyüğe doğru bir dizilim yapılmalıdır. Düzenli kademelendirme koramın adeta bir gerekliliğidir. Aslında koramın bir bakıma tekrar olduğunu söyleyebiliriz. Koramın tekrardan farkı dizilim ve önem sırasıdır. Koram oluşurken biçimler gerekli yerlerde birbirlerini belli ölçülerde örttükleri gibi genellikle tamamen örtmezler.
Bir tasarımda ya da kompozisyonda elemanlar, birbirleriyle ilişkiler içerisinde bir düzen oluştururlar. Bu düzen içerisinde kimi elemanlar yapıları itibariyle karşıtlık ve farklılıklar oluştururlar. Çevresiyle en çok karşıtlık oluşturan öğeler yüksek bir vurguya ve öneme sahiptir. Bu durum koramın oluşmasına neden olur. Koram, görsel düzenler içerisinde oluşması kaçınılmaz bir temel tasarım ilkesidir. Bu ilkenin temeli, 20. yüzyıl başlarında ortaya konan Gestalt kuramına dayanmaktadır. Almanca’da gestalt kelimesi form, biçim ve doku anlamında kullanılmaktadır. Bir tasarımdaki eleman beynin algısal organizasyonu tarafından oluşturulan bütünden ayrıldığında anlaşılabilmektedir. Çevresinden en şiddetli şekilde ayrılan elemanlar en çok göze çarpan elemanlardır.
HİYERARŞİNİN TÜRLERİ
Tasarımda ayrı ayrı ya da bir arada kullanılan üç farklı türü bulunmaktadır. Bunlar
- Eksensel Hiyerarşi,
- Merkezsel Hiyerarşi
- Çevresel Hiyerarşidir.
Eksensel Hiyerarşi, koramı sağlayan elemanların belirli bir eksen doğrultusunda dizilmesi ya da bu doğrultuda bir eksen oluşturmalarıyla oluşan dizilimdir. Eksen eğri olabildiği gibi zigzaglı bir şekilde de olabilmektedir.
Merkezsel Hiyerarşi, birden fazla biçim, şekil ya da elemanın birleşip bir merkez noktası oluşturması sonucunda oluşan dizilimdir. Bu dizilim esnasında elemanlar, merkezden çevreye ya da çevreden merkeze doğru ölçüleri değişmektedir.
Çevresel Hiyerarşi, biçimlerin ya da elemanların çevre üzerinde kademelenmesi sonucunda oluşan dizilimdir. Ancak çevresel koramda, elemanların bir merkeze bağımlı olmaları ya da bir merkez etrafında yörünge çizmeleri gerekmektedir.
Oran-orantı
oran ölçüler arasında bulunan ilişkiyi temsil eder. Oran-orantı, tasarım elemanlarının birbirleri ile olan ölçü ilişkisine verilen addır. Oran- orantı ilkesi kullanıldığında boyutlar, renkler ve ölçüler arasında dengeli bir dağılım ortaya çıkar. Kusursuz bir gerçeklik için doğru oran-orantı kullanılmalıdır.
Uygunluk (Ahenk)
diğer adı ahenktir. Temel tasarım ilkeleri arasında armoniyi ifade eder ve en temel ilke olarak bilinir. Tasarım elemanlarının uyumudur. Ahenk, kompozisyon parçaları arasındaki eşit dağılımdan kaynaklanır. Genel olarak bölümler içinde tekrarla ortaya çıkar.
Zıtlık (Karşıtlık / Kontrast)
karşıtlık olarak da bilinir. Aynı alandaki farklı yapıların bir araya toplanmasından oluşur. Çok sayıda zıtlık bulunur. Bunlar, renk zıtlığı, değer zıtlığı, doku zıtlığı gibidir. Evrenin temel dengesini oluşturan “Zıtlık” kavramıdır.
Zıtlık kavramı, sanat ve tasarım açısından da oldukça önemli bir yere sahiptir. Tasarımdaki temel dengeyi oluşturduğundan monotonluk yıkılır. Tasarım ya da herhangi bir sanat eserinin heyecan verici, merak uyandırıcı, canlı, fark edilebilir, kışkırtıcı, çarpıcı olmasını sağlar. Herhangi bir zıtlık etkisinden yoksun bir tasarım sıkıcı, monoton, hareketsiz ve cansızdır.
Baskınlık (Vurgu)
temel tasarım ilkeleri arasında farklılıklar vasıtası ile birincil, ikincil odak noktalarının meydana getirilmesi için önemlidir. Yüzeysel kısımlarda dikkati bir alana çekmek için belli ağırlık belli kısımlarda toplanır ve baskınlık meydana gelir. Tasarımın her kısmında baskınlık egemen olursa vurgu anlamını yitirir.
Temel tasarım elemanları nelerdir?
Tasarım elemanları, insan zihninde yaratılan bir düşüncenin bir düzen içinde somut hale getirilmesidir. Yüzey üzerine sistemli olarak bir kompozisyon oluşturmak için gereklidir. İnsanın iç dünyası ile dış dünyası arasında etkileşim sağlamada, dış dünyayı anlayabilmede ve bütün olarak yansıtabilmede temel tasarım elemanlarına ihtiyaç duyulur. Temel tasarım elemanları “nokta, çizgi, biçim, doku, değer, renk” olarak bilinmektedir.
Temel Tasarım Elemanlarını Özellikleri
Nokta; Sözlükteki anlamına göre nokta, boyutsuz tasarım elemanı anlamına gelmektedir. Nokta, temel tasarım öğeleri arasında en basit ve temel birim olarak kabul edilir. Aynı zamanda yer belirleyici anlamı da taşıyan nokta, tek başına kullanılabildiği gibi açık-koyu, büyük-küçük, dağınık-planlı ve sık-seyrek olarak da kullanılabilir. Noktaların bir yüzey üzerinde sık ya da seyrek kullanılmasıyla farklı leke değerleri elde edilir. Noktalar ne kadar sık yerleştirilirse o kadar koyu, ne kadar seyrek yerleştirilirse o kadar açık bir leke etkisi yaratır. Noktaların yan yana gelmesiyle çizgi oluşur.Yer belirleyici olan nokta, tek başına kullanılır.
Çizgi; geometrik bir kavramı yansıtmakla birlikte önemli ve temel görsel iletişim tasarımı unsurudur. Sınırları olan bir karaktere sahiptir. Döngüsel, düz, yatay kullanılır ve bunların yanı sıra sonsuz oranda çizgi türü meydana getirilebilir. Çizgi sayesinde dinamik, sakin, hareketli ve hareketsiz efektler elde edilir. Çok sayıda tasarımcının vazgeçilmezidir. Biçimdeki öznel ayrımı meydana getiren önemli bir ögedir.
Biçim; Biçim, bir nesnenin algılanan tüm maddi öğelerinin kendine özgü bir düzen oluşturan bütünüdür. Her tasarım bir yüzey üzerine aktarılırken çevre çizgileri belirlenir ve formları oluşur. Fakat biçim ve form farklı kavramlardır. Form biçimin yanı sıra renk ve doku gibi tüm maddesel özellikleri de içermektedir. Biçimi meydana getiren elemanlar çizgi, şekil, valör, renk ve dokudur.
Doku; varlıkların duyularla algılanabilen yüzeysel etkenleri ve dış yapılarını temsil eder. Bu yapılar, nesnelerin iç yapılarının neticesinden çıkan yüzeysel olan yapısal farklılıktır. Nesneler için ayırt edici bir dış yüzey belirleyicidir. Bu sebeple karakteristik özellikleri ortaya koyan önemli bir role sahiptir. Yüzey, farklı olan dokuların bir arada bulunması ile meydana gelir. Pürüzlü-pürüzsüz, parlak-mat olarak görülen farklı şekillerle karşımıza çıkar.
Değer; ton olarak bilinir. Plastik olan elemanların bütünlüğünü korumakta rolü fazladır. Üç adet ana değer bulunur. Bunlar; açık, orta ve koyudur. Kompozisyonda temel tasarım elemanları değer olarak adlandırılan ton dereceleri üzerine meydana getirilmektedir. Renklerin ton mesafelerini belirleyen değerler karşıtlık oranlarını azaltıp arttırabilir.
Renk; ışığın cisme çarpması sonucu meydana gelen ışınların gözde oluşturduğu duruma renk ismi verilir. Hayatımızın her bölümünde karşımıza çıkar. Temel tasarım ilkeleri oluşurken temel tasarım elemanı olarak en önemli, en çarpıcı ve ilk algılanan unsurdur. Renk karışımından meydana gelmeyen renklere ana renkler denir. Bunlar; kırmızı, sarı ve mavidir. Ana renklerin karışması ile meydana gelen renklere, ara renkler denir. Bunlar; turuncu, mor, yeşildir. Siyah ve beyaz bir renk olmazlar. Siyah en karanlık olması nedeni ile renklerin yokluğu anlamını taşırken, en aydınlık olan beyaz, renklerin çokluğu anlamını taşır.
Not: Bu konuya benzer içerikte yazılmış 10 TEMEL TASARIM İLKESİ yazımızı da buradan inceleyebilirsiniz.