Gizem çözülüyor! Bursa’da yer altında yüzyıllardır gizli kalmış tünel ve mahzen yerleşimleri ortaya çıkartılıyor.

Bursa’da, zamanında Tophane yamaçlarında kurulu olduğu bilinen Bitinya Sarayı’na ait tünel, mahzen ve Uludağ’dan gelen suyun taşındığı kanalların bulunduğu bölümler 2016 yılından itibaren gün yüzüne çıkartılmaya başlandı. Bu yapının ulaşılandan daha fazlası olduğu çalışmaların devam ettiği yapılan açıklamalar arasında.

Muradiye Devlet Hastanesinin karşısındaki Tophane Parkı’nda yürütülen restorasyon çalışmalarında bulunan tüneller, geniş kapsamlı çalışmalar sonunda açıldı. Tüneller ve diğer yapıların gün ışığına çıkarılmasıyla, 2 bin 400 yıl öncesine dayanan yaşam alanları ortaya çıkmış oldu.

Bu kazılar ışığında yeraltında yüzyıllar boyunca değişik amaçlarla kullanılmış 10 ayrı büyük mekân bulundu. Bitinya Sarayı’na ait olduğu tespit edilen yapıların zamanının ilerisinde bir mimari ve mühendislik bilgisiyle inşa edildiğini ortaya koyan araştırmacılar, bu tünel ve mahzenlerin, 2 bin 400 yıl öncesinde içinde insanların rahatlıkla yaşayabileceği, havalandırmasından diğer sistemlerine kadar her şeyin olduğu bir yer olarak inşa edildiğini ortaya çıktı.

Bu gün yapılan araştırmalar neticesinde Bitinya Sarayı ve hemen yanındaki Bey Sarayı’ndan doğuya doğru Balibey Hanı tarafına ve batıya doğru Kaplıcakapı tarafına da tüneller olduğu biliniyor.

Büyük dehlizlerle saraylara ve şehrin içine ulaşıldığı, bu şekilde Osmanlı’nın 23 yıl süren kuşatmasına nasıl direnildiği günümüzde daha iyi anlaşılması açısından bize bir ışık tutuyor.

Ayrıca bir dip not olması adına bu konuya ait geçmişte kalan hatıralarım ile dinlediğim hikayeleri de konuya katkı koymak adına burada paylaşmamın yararlı olacağını düşünüyorum.

Annem de, onun annesi de Bursa Hisar semtinde bir ömür tüketmişler. Hisar ile dinlediğim yaşanmış anılar onlardan bana kalan ayrı bir mirastır benim için.

Bu konu hakkında ilk bilgilerimde Çocukluğumda ilk annemden dinlediklerim, ona da annesi anlatmış. Bursa’nın altında her yöne uzanan dehlizler, tüneller ve bu tünellerin açıldığı yaşama müsait odaların bulunduğu bir yeraltı şehri olduğunu.

Hatta annemin çocukluğunda dinlediği hikayelere göre tünellerin nerelerde sonlandığı bile biliniyormuş. Bu anlatılanlara göre hisar mahallesinin tamamını yer altından ören tünellerin bir ucunun Uludağ yolundaki İnkaya Uluçınar yakınlarından diğer ucunun ise Davutkadı tarafından çıktığı bilgisi varmış.

Bu anlatılanlar o kadar ilgimi çekmişti ki. Bir hisarlı olarak, Orta okul yıllarımda mahalle arkadaşlarımla birlikte kurduğumuz 6 kişilik bir grup öncülüğünde bu gizemi çözmek için harekete bile geçmiştik. Bu macera sırasında bir giriş bularak bu girişe çok yakın olmak üzere odaları olan fakat çökme sebebi ile ilerlenemeyen bir dehlizi keşfetmenin gururunu yaşamıştık. bu dehliz ve odaların içine girmeyi başarmıştık. Bize anlatılanların hikayeden ibaret olmadığını, hepsinin gerçek olduğunu böylelikle o yıllarda anlamış olduk.

Ayrıca araştırmadığım, fakat kulaktan kulağa çocukluğuma kadar söylenti olarak gelen bir bilgide şu yöndedir. Ne kadar doğruydu bilemiyorum. Anlatılanlardan 1930’lu yıllar olduğunu sonucuna varıyorum. Amerika’dan bir grup arkeolog’un Bursa’ya gelerek konu hakkında araştırmalar yaptığı bazı bölümlere girilebildiği ama dehlizlerin bazı bölümlerinin çökmüş olduğunun görüldüğü, içerilerinde zehirli gaz birikimi olduğu ve bu yüzden farklı yerlere uzanan dehlizlerin tamamına ulaşmanın mümkün olamadığı O yıllarda konuşulan konulardandı.

Sonuç olarak; günümüze geri dönecek olursak Bulunan yeraltı şehrinin Bursa için tarihi önemi çok büyük, bir turizm hazinesi olacağı muhakkak.

Ancak yapının görünen ve bilinen kısmından daha fazlası olduğu gerçeğinden yola çıkarak, tüm yapının gün yüzüne çıkartılabilmesi için bir an önce finansman ve gerekli desteğin sağlanması ve Bursa’nın geleceğine yeniden kazandırılması tek dileğimiz.

Not fotoğraflar internet üzerinden alınmış olup, tarafıma ait değildir. çeken kişi yada kuruluş adına henüz ulaşamadım. Bulduğumda paylaşılacaktır.