Nesnelerin İnterneti (IoT-Internet of Things) kavramı son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız ve duymaya devam edebileceğimiz bir kavram olarak gündelik hayata entegre oluyor.
Sensörler, haberleşme devreleri, yazılımlarla birbirlerine ya da internete bağlı tüm fiziksel cihazların oluşturduğu ağa verilen isim. Cihazların arada insan faktörü olmadan birbiri ile etkileşim kurabilmesi esasına dayanmaktadır.
İnternetin hayata girişi ve dünyadaki değişime hız vermesi yaşam tarzlarını doğrudan etkilemiştir. Hayatın her alanında merkeze yerleşen internet teknolojileri pek çok nesne üzerinden yakın gelecekte insana ihtiyaç duymadan da işlevini sürdürmeye devam edecek. Nesnelerin interneti kavramı bu noktada açıklayıcı oluyor.
Her şey bir kahve makinesi ile başladı!
1991 yılında, Cambridge Üniversitesi’nde yaklaşık 15 akademisyen ortak bir kahve makinesini paylaşıyorlardı. Binanın alt katında ofisleri olan akademisyenler onlarca merdiveni çıkıp kahve makinesini boş görmekten sıkılmış ve makineyi görebilecekleri bir sistem geliştirmişlerdi. Sistem, her bir dakikada makinenin üç adet görüntüsünü çekerek masalarda bulunan bilgisayarlara aktarıyordu. Böylece makinedeki kahve miktarı görülüyordu. Bu çalışma sonraları Nesnelerin internetine ilk örnek sayıldı.
Evlerde, fabrikalarda, petrol kuyularında, hastanelerde, arabalarda ve binlerce başka yerde milyarlarca cihaz bulunmaktadır. Cihaz kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, cihazları birbirine bağlayacak ve cihaz verilerini toplayacak, depolayacak ve analiz edecek çözümlere duyduğunuz ihtiyaç da artmaktadır.
Sosyoloji profesörü Neil Gross’un deyişiyle, “Gelecek yüzyılda, dünya gezegeni elektronik bir cilde sahip olacak. İnsanlar duygularını desteklemek ve iletmek için interneti bir iskele olarak kullanacak.”
Nesnelerin interneti veya IOT, birbiriyle ilişkili bilgi işlem cihazları, mekanik ve dijital makineler, nesneler, hayvanlar veya benzersiz tanımlayıcılar (UID’ler) ile sağlanan insanlara ve insandan ağa gerek duymadan bir ağ üzerinden veri aktarabilen sistemlerin tümünü ifade eder.
Giderek artan bir şekilde, çeşitli endüstrilerdeki kuruluşlar daha verimli çalışmak, daha iyi müşteri hizmeti sunmak, karar vermeyi geliştirmek ve işin değerini artırmak, müşterileri daha iyi anlamak için IoT teknolojisini kullanmaktadır.
İngilizcesi Internet of Things (IoT) olan Nesnelerin İnterneti ilk olarak Kevin Ashton tarafından 1991 yılında yapılan bir sunumda kullanılmış bir kavamdır. Nesnelerin İnterneti kol saatinden tutun, birçok elektrikli cihazın birbiri ile iletişime geçmesine denmektedir.
Örneğin; kolunuzda bir akıllı saat var. Bu akıllı saat gittiğiniz mesafeyi, attığınız adımları ve bu aktiviteleri yaparken kalbinizin nasıl attığını algılayan sensörlere sahiptir. Burada toplanan bu veriler bir istemci (bilgisayar, cep telefonu vb.) tarafından analiz edilip hayatımızı düzene koymamızda yardımcı olmaktadır. İşte bu iki cihazın arasındaki iletişim, nesnelerin internetini oluşturan en temel özelliktir.
Bir Internet of Things ekosistemi, ortamlarından elde ettiği verileri toplamak, göndermek ve üzerinde işlem yapmak için yerleşik işlemcileri, sensörleri ve iletişim donanımlarını kullanan web özellikli akıllı cihazlardan oluşur.
Diğer bir ifade ile;
IoT, endüstri şirketlerinin iş kararlarını daha hızlı verebilmelerini sağlayan değerli bilgiler sunarak, verileri izleyen, toplayan, değiştiren ve analiz eden sistemler oluşturmak için iletişim teknolojileri yoluyla bağlanan bir cihaz ağıdır.
IOT cihazları, topladıkları sensör verilerini bir IOT ağ geçidine veya verilerin yerel olarak analiz edilmek üzere buluta gönderildiği veya yerel olarak analiz edildiği buluttan başka bir uç cihaza bağlayarak paylaşır. Bazen, bu cihazlar diğer ilgili cihazlarla iletişim kurar ve birbirlerinden aldıkları bilgilere göre hareket eder. Cihazlar işlerin çoğunu insan müdahalesi olmadan yapar, ancak insanlar cihazlarla etkileşimde bulunabilir. Örneğin, onları ayarlamak, talimat vermek veya verilere erişmek gibi. Bu web özellikli cihazlarla kullanılan bağlantı, ağ ve iletişim protokolleri büyük ölçüde konuşlandırılan belirli IOT uygulamalarına bağlıdır.
Internet Of Things (IoT) Faydaları:

Nesnelerin interneti, öncelikli olarak bize ne vaad edebilir derseniz aklıma gelen bir kaçını sizin için sıralayalım.
- Sağlık sektörü gelişecek
- Trafik kazaları azalacak
- Yenilenebilir enerji büyüyecek
- Çevre kirliliği önlenecek, tarım akıllanacak
- Şehir yaşamında kolaylıklar sunacak.
- Alışveriş tarzı değişecek …
Nesnelerin İnterneti ve Büyük Veri
Günümüzde Nesnelerin İnterneti küçük ev aletlerinden akıllı şehirlere kadar uzanmakta. Tabi ki burada oluşan veriler Big Data olarak karşımıza çıkmaktadır. Nesnelerin İnternetinde kullanılan verilerin anlamlandırılarak ve farklı verileri analiz ederek oluşturduğu büyük veri çok değerlidir.
Örneğin; herkes arabasıyla otoparkta park yeri aramıştır. Günümüzde otoparklarda kullanılan ve girişte “DOLU” veya “BOŞ” yazan tabelalar, Nesnelerin İnternetine ve oluşacak büyük veriye verilebilecek en ufak örneklerden biridir. Burada yer alan sensörler, otoparkın boşluk ve doluluk oranını algılar. Oran, günün saati ile analiz edildiğinde; otoparkın hangi saatlerde dolu veya boş olduğunu analiz etmemize yarayan bir veri oluşmaktadır.
Big Data (Büyük Veri) Nedir?
Büyük veri yani Big Data hayatımızdaki tüm dijital verilerin bir yerde toplanıp birikmesi sonucu oluşmaktadır. Buradaki veriler kişi ya da yapay zekalar tarafından analiz edilip günlük hayatımızda birçok işimize yaramaktadır.
Nesnelerin İnterneti ve büyük veriyi açıklamak için hep temelden örnekler verilir. Peki ya sosyal medyada oluşan veriler nerede saklanıp analiz ediliyor? İşte o da aşağıda yer alan videolarda yer alıyor:
Böylesi hızlı gelişen bir dünyada sizce de teknolojik gelişmeler baş döndürücü değil mi?
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.