Musa Heykeli Hikayesi
Boynuzlu Musa Heykeli olarak bilinen asıl adı, “Musa’nın Hükmü” olan bu ünlü heykel, Michelangelo tarafından yapılmıştır ve II. Julius’un mezarının merkezinde yer alan ana heykeldir. Heykelde tasvir edilen kişi Musa peygamberdir. İnsan üstü boyutta ve oturan adam şeklinde tasarlanan heykelin sağında ve solunda, dışa dönük canlı bir yaşamla içe dönüklüğü temsil eden Lea ve Rahel heykelleri bulunmaktadır.
Musa tanrısal on emri halkına bildirmek için Sina Dağı’na (Tur Dağı) çıkar ve orada kırk gün kırk gece bekler. Şehre döndüğünde, halkının altından yaptıkları bir buzağı heykeline taptıklarını görür. Bu, onda büyük bir kızgınlık ve hiddet yaratır. Michelangelo’nun Musa’sı, bu anı temsil eder.
Peygamber öfkeli, fakat henüz kendisine hakim görünür. Başı sola çevrili, üzerinde on emrin yazılı bulunduğu levha koltuğunun altında, sağ eli asabi bir hareketle sakalını karıştırır. Davud heykelinde olduğu gibi, burada da zapt olunan hareket,yahut biraz sonra harekete geçecek olan sükun ifade edilir. Heykel Musa peygamberin az sonra ayağa kalkarak levhayı yere çalacağı izlenimini yaratır.
Boynuzlu Musa Heykeli Neden Boynuzlu Resmedilmiştir? Heykelin Sırrı Nedir?
Peki Michelangelo Musa’yı neden boynuzlu yontmuştur? Sunay Akın’ın bu konuyu anlatımı ile yazımızı sonlandıralım:
Kutsal kitap Tevrat İtalyanca’ya çevrilir, Tevratta şöyle bir bölüm vardır: “Hazreti Musa Tur Dağından indiğinde yüzü parlıyordu.”
İbranice parlamak sözcüğü “qaran” ama yine İbranice qaran’a çok benzeyen bir başka sözcük vardır, “keren” ve çeviriyi yapan bu iki sözcüğü karıştırır ve İtalyanca’ya şöyle çevrilir; “Hazreti Musa Tur Dağından indiğinde yüzü boynuzluydu.”
Çünkü qaran, “parlamak” demekse, keren “boynuz” demekti. Okuduğu kitapta bir çeviri hatası olduğunu bilmeyen “Mikelanj” bu bölümden etkilenerek ünlü boynuzlu Musa heykelini yapar.