Mağara Yaşantısı
Mağara resimlerini yapan ilkel insanlar yabancısı oldukları bu dünyadan korunmak ve hayatta kalabilmek için mağaralara sığındılar. Bu mağaralar onları, kötü hava koşullarından ve türlü vahşi hayvanlardan koruyordu.
Avcılık ve toplayıcılık ile hayatlarını sürdürüp her şeyin bir bilinmez olduğu ve her günün yeni bir keşif olduğu bu dünyada yaşam mücadelesi veriyorlardı. Taşlardan keskiler yapıyorlar, ava çıkıyorlar ve deneme yanılma yöntemi ile bitkileri yiyerek toplayıcılık yapıyorlardı.
Her an tehlikede ve her an tetikteydiler. Hastalıklar, zehirli bitkiler, böcekler, şimşekler, güneş ve ay kısacası aklınıza gelecek her şey onlar için bir gizem olmalı.
Peki bu kadar çok aklı meşgul edecek şey varken neden resim yapıyorlardı ? Neden hayvanların ve insanların hatta bazen garip sembollerin resimlerini mağaraların duvarlarına yapıyorlardı ? Boya yapmayı öğrendiklerine göre belki de onlar için her şey öyle köre körüne gizemli değildi ?
Bu mağara resimleri hakkında düşünmek benim için hem ürpertici hem eğlenceli olmuştur. Bir dekorasyon düşüncesi mi ? Yoksa sanat yapmak mı ? Yoksa çok daha gizemli ve manevi bir olay mı ?
Mağara resimlerinin niçin yapıldığını tam olarak bilmek imkansız olsa da. Bazı bilim adamları, av hayvanlarının bollaşması için hayvan resimleriyle “bir çeşit dinsel ritüel” uyguladıkları . “şamanları”nın bu resimleri dinsel törenlerde sembol olarak kullandığına inanılıyor.
Resimlerin yapılış tarihleri de zaman zaman bilim adamları arasında tartışmalara neden oldu. Yapılan ölçümler arasında aynı resmin duvardaki resimlerin farklı bölgelerinde bazen birkaç bin yıl fark olabiliyordu. Bazı resimlere, ilk yapılışından yüzlerce ve binlerce yıl sonra eklemeler yapıldığı ve bazı bölümlerin bu resimlere verilen önem nedeniyle tekrar tekrar boyandığı anlaşılınca sorun çözüldü.
İlk İnsanlar Bu Resimleri Nasıl Yaptı?
Mağaralarda yapılan ilk figürler renkli olmadıkları görülüyor. Önceleri mağara zeminine veya duvarlarına çamur ıslak iken sürülerek figürler yapıldığı düşünülüyor. Daha sonra çakmak taşı ve diğer sert taşlarla duvarlar kazınarak resimlerin yapıldığı görülüyor. Bir süre sonra mineral tozlarıyla mağara resimleri arzı endan ettiler. Kırmızı renk için demir oksit (hematit), Siyah renk için mangan dioksit ve odun kömürü, beyaz için ise kaolin tercih edilmişti. Sarı ve kahve renkli minerallerin kullanıldığı örnekler de var. Fransa’da Lascaux Mağarası’nda boya hazırlamak için kullanılan taş havanlar ve boya için kullanılan 150’den fazla mineral çeşidi bulundu.
Boyayı hazırlamak için yapılan araştırmalarda mineral tozların, bitkisel veya hayvansal yağlarla karıştırılarak kullanıldığı, boyayı sürmek için daha çok eller, parmaklar, kuş tüyleri yada kamış yardımıyla boya üflenerek yapıldığı yapılan incelemelerde ortaya çıkan sonuçlar. Kamış yerine, kuş kemiğinin de kullanıldığı sanılıyor. Kamıştan boya püskürtülerek yapılmış insan eli figürleri en bilinen püskürtme örneklerinden . Bazı resimler yerden 3-5 metre yüksekliğe yapılmış. Fransa’daki mamut resmi 7 metre yükseklikteki tavana yapılmıştır. Bu nedenle, resimleri sıradan kişilerin değil, uzun yıllar boyunca çok sayıda tecrübeli insanın yaptığına inanılıyor. Resimlerin bulunduğu yükseklikte boya yapmak için günümüzdeki gibi iskele kullanılmış olmalıdır.
Mağara resimleri ilk kez 1860’ta fark edildi. Bilim camiası, bu resimleri önce ciddiye almadı ve
binlerce yıllık olduğunu kabul etmedi. Sanat tarihçileri ve arkeologlar, resimlerin insanlık kadar eski tarihli olduğunu 1902’de kabul etti.
Dünyada Mağara Resimleri
Mağara resimleri Avusturalya, Amerika, Afrika, Avrupa ve Asya’da görülmektedir. Fransa Chauvet Mağarası, Arjantin Eller Mağarası, Lascoux Mağarası, tüm bu mağaraları az çok biliyor olmamıza rağmen Türkiyede de örnekleri olduğunu biliyor muyuz ?
Türkiye’de Mağara Resimleri
Şamanizm’in Anadolu’daki ilk izleri neolitik çağa kadar uzanıyor. Körtiktepe’den Göbeklitepe’ye, Çatalhöyük’ten Balıkesir mağaralarına kadar pek çok buluntu, Anadolu’da 10 bin yıldan daha eski zamanlarda Şaman ayinleri yapıldığını işaret ediyor. Balıkesir Baltalıin ve inkaya Mağaralarında duvar resmi örnekleri görmek mümkündür.
Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde birbirine beş kilometre uzaklıkta yer alan bu iki mağarada şaman figürlerinin de yer aldığı yaklaşık 8 bin yıllık duvar resimleri bulundu. Söz konusu resimler, son yıllarda Anadolu’da yapılan en önemli arkeolojik keşifler arasında gösteriliyor.
Mağara duvarlarındaki buluntulara göz gezdirdiğimizde Baltalıin Mağarası’nda doğu duvarına yapılmış olan resimlerde, bir geyik avı betimlenmiş. Fakat bu betimlemede, Paleolitik ve Neolitik çağlara ait daha önce tespit edilen resimlerden farklı olarak, avcı insanlar tarafından kurulmuş bir tuzak ve bu tuzağa doğru sürülen hayvan sürüsünü konu alınmış.
İnkaya Mağarası’nda ise Girişin sol tarafındaki resmin ana bölümünde dans eden dört kişi bulunuyor. İkisi kadın, ikisi erkek oldukları vurgulanan kişilerin sağ tarafında üzerine post giymiş gibi görünen ve bu kişilerden daha farklı bir insan betimi var. Bunun bir şaman olduğu düşünülüyor Bu resmin sol tarafında ise anne karnında bir cenin oluşumu, büyümesi ve doğum aşaması stilize olarak tasvir edilmiş.
İnkaya Mağarası’nda Neolitik insanlar tarafından yapılan iki resimde de doğum, yaşam, ölüm sahnelerinin öne çıkan figürünün bir şaman olması, Anadolu’da Neolitik dönem inanç sistemi hakkında önemli bilgiler veriyor. İnkaya ve Baltalıin mağaralarına ayrı olarak bakıldığında ise birinde av, beslenme, diğerinde ise inançla ilgili resimlerin yer alması, bu mağaraların da ayrı fonksiyonlar için kullanılmış olabileceğini düşündürüyor.
Bu buluntuları araştırılmasının arkeolojinin konuları arasında olmasının yanında sanatın başlangıcını oluşturmaları nedeniyle güzel sanatların da konuları arasında görüyoruz.
Yeni yazımızda görüşmek üzere…