Dünya günümüzdeki kadar kahveye düşkün olmamıştı. Sabahları uyanmak için bir fincan, öğle yemeğinden sonra bir espresso, öğleden sonra molasında bir cappucino veya bir frappe. Hiç bu kadar çok kahve tüketmedik. Bu yıl 160 milyon çuval (her çuval 60 kg.) tüketileceği hesaplanmakta. Yazıya devam etmeden önce tavsiyem küçük bir mola eşliğinde en sevdiğiniz kahvenizi yanınıza alın, yudumlarken, yazının ve kahvenizin keyfini çıkartın.

Kahve aslında bir tür meyve

Kavrulan kahve çekirdekleri aslında küçük kirazlara benzeyen kırmızı bir meyvenin çekirdekleri. Genellikle her meyvede iki çekirdek bulunuyor. %5 inde tek oval çekirdek bulunuyor. Bu tür çekirdeklere İngilizce “Peaberry” deniyor. İspanyolca da ise caracolillo (küçük salyangoz) adı veriliyor. Tek çekirdekler daha rafine ve sert aromalarıyla biliniyor.

Sadece içmiyor artık yiyoruz da

İnsanlar yüzlerce yıldır kahve içiyor ama bazıları yemeyi tercih etiyor. Yeni yeni piyasaya sürülmeye başlanan kahve unundan bahsediyoruz.
Keklerde, ekmeklerde, çikolatada ve soslarda kullanılıyor.

Kahvenin, çekirdeklerini çevreleyen, kirazı andıran meyve kısmından imal ediliyor. Yüksek oranda kafein içermiyor ve 10 gramında 5,2 gram lif içermesiyle önemli bir lif kaynağı oluşturuyor, bu da diğer birçok un çeşidinde bulunandan 10 kat fazla. Yüksek oranda antioksidan, demir, potasyum ve protein içeriyor.

Dışkıdan çıkan kahve çok pahalıya satılıyor

Misk kedisi mi, fil mi? En pahalı kahveler bu hayvanların bağırsaklarından geçiyor.

Kopi luwak dünyanın en pahalı kahvelerinden biri. 500 gramlık paketinin fiyatı lüks mağazalarda 700 dolara kadar satılabiliyor. Endonezya’da yaşayan misk kedisi adlı bir türün dışkılarından elde ediliyor. Kahve ağacı meyvesi misk kedisinin bağırsaklarından geçerken fermente oluyor ve daha sonra bunlar toplanıp, satılıyor.

Ancak şimdi Siyah Fildişi Kahvesi adlı yeni bir çeşitle rekabet etmek zorunda. Bu kahve de Tayland’daki fillerin yiyip, dışkıladığı kahve ağacı meyvelerinden yapılıyor.

Siyah Fildişi, Kanadalı Blake Dilkin tarafından keşfedildi ve ABD’de de 35 gramlık küçük bir paketi 85 dolara satılıyor.

Kahve faydalı olduğu gibi bir uyarıcıdır…

Kahve hücrelerimizin toksinler, kimyasallar ve enflamasyonla oksitlenmesini önleyen antioksidanlar açısından zengindir.

Kahvedeki kafein maddesi aynı zamanda insanların enerji seviyelerini ve sportif performanslarını artırmanın bir yöntemi.

Kahve bir uyarıcı olduğu için aşırı tüketiminin potansiyel riskleri bulunuyor.

Hamilelerin 200 miligramdan fazla kahve tüketmemesi gerekiyor, çünkü kahvenin bebeklerin düşük kilolu doğmasına ve bazen düşüğe de yol açtığı biliniyor. 200 miligram kahve; bir fincan filtre kahve ya da iki fincan hazır granül kahveye denk geliyor.

İki tür kahve çekirdeği var

Arabica Etiyopya’daki orijinal kahve ağaçlarından gelen bir tür. Robusto ise farklı kahve harmanlarında ve hazır granül kahvelerde bulunuyor.

Arabica Etiyopya’da keşfedilen orijinal kahve ağaçlarından günümüze kadar gelen tür. Bu bodur ağaçlar, rafine, yumuşak ve aromalı bir kahve üretiyor. Diğer türlerden daha pahalı ve dünya kahve üretiminin yüzde 70’ini oluşturuyor.

Robusta ise biraz daha acı ve iki kat daha fazla kafein var. Bu kahve çekirdekleri öncelikle çeşitli harmanlarda ve hazır granül kahvelerde kullanılıyor. Orta ve Batı Afrika ile Endonezya ve Vietnam’ın da aralarında bulunduğu Güneydoğu Asya ülkelerinde ve Brezilya’da üretiliyor.

Kahvenin orijinal tanımı şarap anlamına geliyordu

15. yüzyıl itibariyle Yemen’de kahve yetiştiriliyordu. Orijinal adı “qahwah” Yemen’de şarap da bu ad ile anılıyordu. Bir yüzyıl sonra, İran, Mısır, Suriye ve Türkiye’de tanındı.

Üretim Yerleri

Brezilya, Vietnam ve Kolombiya dünyanın en büyük kahve ihracatçıları, onları endonezya, honduras ve etiyopya izliyor.

Kişi başına en çok kahve içenler İskandinav ülkeleri

Kişi başına kahve tüketiminde İskandinav ülkeleri öne çıkıyor. ICO’ya göre kişi başına en çok kahveyi Finliler içiyor.

Finlandiya’da bir kişi yılda ortalama 12 kilo kahve tüketiyor. Finlandiya’yı kişi başına 9,9 kiloyla Norveç, 9 kiloyla İzlanda, 8,7 kiloyla Danimarka ve 8,2 kiloyla İsveç izliyor. İtalyanlar ise yılda ortalama kişi başına 5,9 kilo kahve tüketiyor.

Çay-Kahve mücadelesinin galibi hangi içecek?

Kahve üretimi ağırlık açısından çay üretiminden daha fazla, ama bir fincan içecek yapmak için daha çok kahve gerekiyor.

Dünyanın en büyük nüfusa sahip ülkeleri Çin ve Hindistan’da gözde içecek çay. Kahve Amerika kıtası ve kıta Avrupası’nda yaygınken, Asya’nın ve eski Sovyetler Birliği’nin çoğunda çay tercih ediliyor.

Yapılan araştırmalara göre “İçilen her bir fincan kahve başına üç fincan çay içildiği” sonucuna varıldı. Kaynak: (BBC)